Her çocuk ailesi ve toplum için büyük bir umut kaynağıdır ve gelişime her alanda çok açık, sonsuz bir potansiyeldir. Çocuk sağlık ve yaşam kalitesinin yüksekliği, doğrudan ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile bağıntılıdır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre; sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hâli olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda çocuk sağlığının, anne-baba sağlığı, aile refahı-mutluluğu, sosyokültürel özellikler, kalıtsal ve çevresel etkilerden bağımsız olmadığı gözlenmiş ve çocuk sağlığına doğum öncesi dönemden başlayarak ve bütüncül bir yaklaşım yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde şekillenmeye başlayan 'Çocuk Hakları' kavramı da; çocuğa ve gereksinimlerine bütüncül bir bakışla yaklaşmakta, kapsamakta, devletler adına güvence altına almaktadır. Yaşama henüz başlamamışken, doğum sırasında veya sonraki yaşam basamaklarında; çocuğun hakları, fiziki sağlığı, gelişimi, korunması, doğru ve dengeli yetiştirilmesi, eğitimi ve desteklenmesi; ailelerin, çocukla ilgili alanlarda çalışanların ve toplumun en önemli görevidir.

Doğum öncesi dönemden başlayarak aile sağlığının, çocuğun büyüyeceği ortamın düzenlenmesi ve yetkin ana-babalık becerilerinin geliştirilmesine yönelik önlemler alınması, toplum refahına, mutluluğuna doğrudan olumlu etki edecektir.

Çocuk sağlığı izlemleri; büyüme ve gelişimin izlenmesi, beslenme konularında bilgilendirme, yaşa uygun çocukluk çağı aşılarının yapılması, kazaların önlenmesi, geleceğe dair öngörü paylaşımı ile dayanıklı çocuk yetiştirme konusunda danışmanlık gibi pek çok kanıta dayalı koruyucu sağlık hizmetlerini sunma fırsatı yaratır.