Son yüzyılda çocuk sağlığının korunmasına yönelik en büyük başarı öyküsü; aşı uygulamaları sayesinde dünyada aşı ile önlenebilir hastalıklara bağlı çocuk ölümlerinin ve engelli kalma oranlarının belirgin derecede düşürülmesi olmuştur. Aşılar çocuk hayatını tehdit eden salgın hastalıklarla mücadelenin vazgeçilmezidir.
Endüstri devrimi sonrası teknolojik gelişmeler, eğitim seviyesinin artışı, anne sütü ile beslenme oranlarının yükselişe geçmesi, temiz suya ulaşım gibi refahı artıran etmenlerin çocuk sağlığı üzerine olumlu etkileri bulunmakla birlikte, aşı uygulamaları dünyada yılda 3-4 milyon çocuk ölümünü engelleyerek, kanıtlarıyla birlikte en üst sıraya oturmuştur.
Aşılar sayesinde geçen yüzyılda insanlara kolayca bulaşan, birçok fiziksel ve gelişimsel engel yaratan, ölümcül çiçek hastalığı topyekun aşılama ile yeryüzünden silinmiştir. Benzer şekilde, yine çocuklukta engellilik ve ölüm nedeni olan çocuk felci (polio) hastalığına karşı, aşı ile büyük başarılar yakalanmıştır, dünyada yalnızca bir coğrafi bölgede kalan bu hastalık aşı ile yeryüzünden silinmek üzeredir. Aşı ile önlenebilen bir başka hastalık da kızamıktır. Küçük bebek ve çocuklarda ağır seyreden, ölümcül, ciddi engeller bırakan, iki yaşından ufak bebeklerde hastalıktan 7-10 sene sonra bile ağır beyin yıkımı ile ölüme neden olabilen kızamık hastalığı da aşısı sayesinde dünyada pekçok bölgede (eliminasyon) temizlenmiştir. Yeryüzünden silinmesine (eradikasyon) yönelik çaba yoğun şekilde devam etmektedir.
Aşılar, bebek ve çocukların bağışıklık sistemini harekete geçirirler. Aşı içeriğindeki azaltılmış veya zayıflatılmış mikroorganizmalar ile mikroskobik parçacıkları vücuda verildiğinde bağışıklık sistemi, enfeksiyonla kontrollü şekilde tanışır, kendini korumasını sağlayacak antikorları üretir. Böylece aşılanan bireyler gerçek enfeksiyonla karşılaştığında hızlı ve etkili bir bağışıklık tepkisi göstererek hastalıklardan kolayca korunur.
Aşılar, toplum sağlığı açısından ciddi bir öneme sahiptir. Aşılama oranlarının yüksek olduğu toplumlarda, mikroorganizmalar bireyler arasında bulaşma yapamadığında, enfeksiyon zinciri kırılarak, henüz aşı zamanı gelmemiş küçük bebekler, bağışıklığı düşük bireyler (kanser tedavisi alanlar, doğumsal veya sonradan kazanılmış bağışıklık sistem hastaları vb), yaşlılar, gebeler de korunurlar. Böylece ölümcül olabilen birçok hastalığın yayılması engellenir ve toplumlar salgınlardan korunurlar.
TC Sağlık Bakanlığı bebek ve çocuk aşı şemamızda rutin uygulanan aşılar; BCG (tuberkuloz aşısı), hepatit A ve B, altı bileşenli karma aşı (difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, hemofilus enfluenza tip B, hepatit B), üç bileşenli kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşısı, konjuge pnömokok aşısı (13 bileşenli), ağızdan çocuk felci aşısıdır. Ağızdan rotavirus aşısı, meningokok aşıları, grip aşısı, rahim ağzı kanseri aşısı gibi aşılar henüz ulusal aşı şemasına girememiş olsalar da evrensel olarak önerilmektedirler. Aileleri zaman zaman ürküten, kaygılandıran istenmeyen etkilere bakıldığında bunların oranı, gerçek hastalıklara göre çok düşüktür. En sık uygulama alanında 2-3 gün süren hafif ağrı, kızarıklık, bazen şişlik görülmekte, bunlar da kendiliğinden düzelmektedir. Bazı aşıların içinde, aşının özelliğine bağlı olarak koruyucu, bağışıklık yanıtını artıran veya aşının steril kalmasını sağlayan molekuller bulunabilir. Bunlar çok eser miktarda olup doğadan, çevreden alınan kimyasalların yanında yok hükmündedir. Çocuk sağlığına kısa ve uzun dönem herhangi bir olumsuz etkileri olmadığı bilimsel kanıtlarla gösterilmiştir.
Aşılar insanlığın çok önemli bir sağlık kazanımıdır ve salgın hastalıklarla mücadelede en etkili araçtır. Hastalıkları tedavi etmeye çalışmaktan çok daha kolay ve ucuzdur. Aşı ile önlenebilir salgın hastalıkların; çocuklara, ailelere, sağlık sistemine, topluma verdiği maddi manevi zararın önlenmesinin tek yolu etkin aşılama stratejileridir. Bu hastalıklarda, uzun hastane yatışları, yoğun bakım süreçleri, eğitimden, okuldan, sevdiklerinden ayrı kalma, ilaçların istenmeyen etkileri, serumlar, enjeksiyonlar, apse boşaltma, bel bölgesinden omurilik sıvısı alma, kemik iliği aspirasyonları vb müdehaleler, kaygı, korku, depresyon, suçluluk duyguları, hastalık sonrası gerekebilen rehabilitasyon süreçleri, geriye kalan öğrenme güçlükleri, beş duyu engelleri, hareket engelleri, şekil bozukluklarının bir çocuk üzerinde yaratacağı etkiler düşünüldüğünde çocuğun yüksek yararını gözeterek yaşına uygun aşılarının tam olarak uygulanmasına özen gösterilmelidir.
Aşıların önemi konusunda bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturulması ülke sağlığının korunması açısından çok önemlidir. Konuyla ilgili yanlış inanç veya bilimsellikten uzak yorumlardan uzak kalmalı, kanıta dayalı bilimsel veriler izlenmelidir.